Karlar Kraliçesi Masalı
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok iyi iki arkadaş varmış.
Bu kızla erkek birbirlerini çok seviyormuş.
Kızın ismi Gerda, erkeğin ismide Kaymış.
Bunlar aynı mahallede karşılıklı iki evde yaşıyorlarmış.
Birbirlerini nekadar çok sevdiklerini göstermek için ikiside farklı renklerde yanyana bahçeye birer gül dikmişler. Onlar büyüdükçe güllerde büyümeye devam edecekmiş.
Gel zaman git zaman kış gelmiş ve evlerinde büyük annesinin anlattığı masalları dinlemeye başlamışlar.
Gerda büyükannesine Karın nerden geldiğini sormuş.
Büyükanne karın nerden geldiğini Gerdaya anlatmaya başlamış.
Bir ülke varmış orası karlar ve buzlarla kaplıymış.
Orada karlar kraliçesi sihirle buzdan bir şato yapmış.
Orada yalnız yaşıyormuş.
Kraliçe çok güzelmiş ama çok kötü yürükliymiş. Bu esrarengiz şatosunda pek çok gizem mevcutmuş.
Karlar kraliçesinin şatosunda olan bir gizemde buzdan bir ayna bu aynadan dünyada olan biteni seyredermiş.
O anda Gerda camda karlar kraliçesini görmüş. Büyükannes ve Kay’ a karlar kraliçesinin camda olduğunu onlara doğru baktığını söylemiş.
Kay ona hayal gördüğünü veya bir kedi olabileceğini söylemiş.
Gerda büyükannesine bunun gerçek olup olmadığını sormuş.
Kay da erkeklik yaparak gelsinde onu alıp sobaya atayım eriyip su kraliçesine dönüşür der.
Karlar kraliçesi aynada olanları görünce sinirlenmiş.
Camdan aynasını kırmış ve kırık parçalara emir vermiş.
Benimle alay eden o kişiyi bulun ve kalbiyle gözlerini bana getirin demiş.
Herşeyi kötü görmesini ve kalbindeki sevginin bitmesini istemiş.
Bu emiri verdikten sonra sihirli asasıyla kırılan ayna parçalarını tekrar birleştirerek aynasını duvara astırmış.
Gerdanın bulunduğu evin etrafında fırtına başlamış ve heryerde karlar uçuşmaya başlamış.
Dışarda neler olduğunu merak eden Kay camı açmış o sırada Gerda bağırarak kapak pencereyi demiş.
Tam o sırada aynanın camı Kay’ın gözüne batmış ve acı içinde ağlamaya başlamış.
Kalbide acı içinde sızlamaya başlamış. Karlar kraliçesinin gönderdiği kırık ayna parçaları Kay ın gözü ve kalbine isabet etmiş. Kay artık değişmiş, başka bir kişiliğe bürünmüş.
Gerda neler oluyor demiş ama Kay ona ters cevap vermiş bişeyim yok demiş. Kay ona ilk defa bukadar çok kaba davranmış.
Ertesi gün Kay kızağını alarak dışarı çıkmış.
Gerda ona nereye gittiğini somuş ama Kay cevap vermemiş.
Kay giderken birden önüne karlar kraliçesi gelmiş ve onu çekerek götürmeye başlamış ve birden ortadan kaybolmuşlar.
Gerda Kay’ı takip etmiş ama yetişememiş.
Kraliçe atlı arabasıyla Kay’ı şatosuna götürmüş. Gel zaman git zaman kış bitmiş ama Kay hala geri gelmemiş.
Gerda baktı olacak gibi değil Kay ortalarda yok onu aramaya gitmeye karar vermiş yanınada büyük annesinin verdiği aynayı almış sadece.
Gerda yol boyunca tüm hayvanlara Kay’ı sormuş ama kimse görmemiş.
Nehirin yanına gelen Gerda bu sefer nehire sormuş ama nehir ona cevap vermemiş. O sırada yanına gelen kuş ona cevap verebilmesi için nehire bir hediye vermesi gerektiğini söylemiş.
Çünkü nehir nerde olduğunu biliyormuş.
Gerda pırlanta yüzüğünü parmağından çıkararak nehire atmış.
Ve bir süre sonra Gerdanın yanına bir sandal gelmiş.
Gerda, nehire verdiği hediyenin işe yaramasına çok sevinerek sandala binmiş. Sandal kendi kendine gitmeye başlamış.
Sandal onu sihirli bir bahçeye getirmiş.
Burada rengarenk çiçekler varmış.
Ama bu çiçekler kokmuyormuş. Bahçenin sahibini görmüş ve ona merhaba demiş.
O sırada bahçedeki çiçekler kokmaya başlamış.
Bahçenin sahibi burada yalnızlıktan çok sıkıldığını söylemiş Gerda’ya.
Ama Gerda, Kay’ı bulmak istediğini söyleyince kadında Gerda’nın gitmesini istemediği için ona yalan söylemiş.
Kadın Kay’ı gördüğünü söylemiş ve ona neolduğunu sormuş.
Gerdada herşeyi bir bir anlatmış.
Çiçek bahçesinin sahibi karlar kraliçesinin adını duyunca ürpermiş ve onun yüzünden bahçesindeki çiçeklerin kokmadığını söylemiş.
Kadın bu sırada sihirli tarakla gerdanın saçlarını taramaya başlamış ama Gerda neden taradığını anlayamamış.
Bu tarak Gerda’nın hafızasını kaybetmesine neden olmuş.
Kadın kötü değil sadece yalnız yaşadığı için bunu yapmış Gerdadan geriye sadece neşesi kalmış.
Gerda uyanınca bildiği herşeyi unuttuğunu, burda ne aradığını hatırlayamamış.
Gerda kadının şapkasında bulunan gülleri görünce tekrar hatırlamaya başlamış.
Çünkü o güller Gerda ile Kay’ın ektiği güllerin aynısıymış.
Gerçek sevgiyi bu sihir bile yok edememiş.
Hemen evden çıkıp nehirin kenarında duran teknesine geri gelmiş ama napacağını bilmiyormuş.
O anda gerdenin yanına bir martı gelmiş ve ona birşeyler anlatır gibiymiş.
Beni takip et dercesine.
Gerda sandalıyla onu takip etmeye başlamış. Uzun bir yolculuktan sonra buzlarla kaplı bir adaya gelmişler burada kıyıya yanaşmış bir korsan gemisi duruyormuş.
Martı geminin üstüne çıkınca Gerdada sandalıyla geminin yanına yanaşarak gemiye çıkmış. Karlar kraliçesinin şatosuna bu gemiylemi gidicem derken etrafını korsanlar sarmış ve kızı esir almışlar.
Karlar kraliçesi bu esnada Kay’ a Gerdayı unutturmaya çalışıyormuş ama Kay’ın aklından Gerda hiç çıkmıyormuş.
Karlar kraliçesi Kay’ın kalbini buza dönüştürecek ve birdaha Gerdayı hiç hatırlamayacak.
Korsan kız karlar kraliçesinin elinden Kay’ı kurtarmasının imkansız olduğunu Gerdaya söylemiş ama Gerda vazgeçmemiş onu ne pahasına olursa olsun bulucağını söylemiş.
Korsan kız aslında onunla arkadaş olmak istiyormuş ama Gerda arkadaşını bulmayı kafaya koymuş.
Korsan kızın hiç arkadaşı yokmuş o yüzden Gerda’ya yardım etmeye karar vermiş. Sabah olduğunda korsan kız bir adet ren geyiği getirmiş.
Karlar ülkesine gitmesinde Gerdaya yardım edicekmiş bu geyik.
Korsan kız o cadıyı yenmesi için Gerda’dan söz istemiş çünkü onların gemisi de buzda sıkışmış.
Gerda geyiğe binmiş ve başlamış karlar ülkesine doğru gitmeye.
Karlar kraliçesinden nasıl kurtulması gerektiğini bilmiyormuş ama rengeyiği ona yardımcı olmuş.
Zorlu yolculuktan sonra kutuplara varmış.
Gördüğü bir igloya girmiş ve karşısında bilge bir adam varmış.
Yaşlı adam ona demek sonunda aynayı getirdin demiş.
Gerda yanın aynı olduğunu nasıl bildiğini anlayamamış.
Doğru yolda olduğunu anlamış ve aynasını yaşlı adama göstermiş.
Karlar kraliçesini bu aynayla yenecekmiş Gerda çünkü o ayna gerçekleri göstericek ona.
Gerda yaşlı adamdan kraliçenin yerini öğrenmiş.
Gerçek sevgisiyle onu yenebilecek mi acaba.
Karlar kraliçesi eskiden çok iyi yürekli birisiymiş nereye dokunsa güzellikler olur, gülümseyen gösleriyle insalara mutluluk verirmiş.
Herkesten farklı ve mutluymuş ozamanki adıda lila imiş.
Ama çocuklar onunla oyun oynamaz onu cadı zannederlermiş.
Yalnızlıktan bunalan lila bir gün bir dilek dilemiş bana kötü davranan herkes buza dönüşsün demiş ve kendisine de buzdan şato yaptırmış. Herkesten ayrı yalnız, mutsuz yaşamaya başlamış.
Gerda buzdan şatoyu bulmuş ve koşarak içeri girmiş. İçeride kay buzdan heykel yapıyormuş.
Gerda kayı bulduğuna çok sevinmiş ama Kay onu hatırlamıyormuş.
Karlar kraliçesi Kay’ın kalbinin buza dönüştüğünü söylemiş ama Gerda Kay’a sarılmış.
Karlar kraliçesi Gerdanın ona sarılmasını istememiş çünkü Kay’ı o seviyormuş.
Karlar kraliçesi Gerda’yıda buza dönüştüreceğini söylemiş.
Gerda seni seviyorum diyerek Kay’a sarılınca Kay’ın buzdan kalbi erimeye başlamış.
Kay herşeyi hatırlamay başlamış.
Karlar kraliçesi asasıyla buzdan büyüyü Gerda’ya göndermiş ve Gerda aynasıyla büyüğü karşı tarafa yansıtarak yok etmiş.
Aynada Karlar Kraliçesinin eski resmi varmış o resmi gören Kraliçe tekrar eski haline dönmüş ve Gerda’ya çok teşekkür etmiş.
Kay ve Gerda da tıpkı bahçelerine ektikleri bir çift gül gibi sevgiyle dostça ölene kadar yaşamışlar.
Yorum gönder