Prenses ile Bezelye Tanesi


Prenses ile Bezelye Tanesi Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zamanların birinde, uzak bir diyarda, iyi kalpli bir prens yaşıyormuş. Evlilik çağındaki bu prens, bir prenses ile evlenmek istiyormuş. Kendisine uygun bir eş bulmak için bütün ülkeleri dolaşmış ama bir türlü istediği gibi birini bulamamış. Karşılaştığı prenseslerin gerçek olup olmadığı konusunda hep tereddüt yaşıyormuş. Aramaktan yorulan prens, sarayının yolunu tutmuş..

Bir gece sarayda büyük bir uğultuyla korkunç bir fırtına çıkmış; gök gürlüyor, şimşek çakıyor, adeta bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor, deyim yerindeyse adeta kıyamet kopuyormuş. Çok geçmeden sarayın kapısı çalınmış, kraliçe gidip kapıyı açmış. Fakat, o da ne kapının önünde, yağmurdan sırılsıklam olmuş genç bir kız duruyormuş. Tepeden tırnağa sırılsıklam olmuş bu genç kız, sarayının yolunu kaybettiğini, kendisinin de gerçek bir prenses olduğunu söylüyormuş.

Yaşlı kraliçe, kapıdaki prensesi içeri almış, “Acaba gerçek prenses mi? Dur bakalım anlarız!” diye düşünmüş ama bu durumu kimseye belli etmemiş. Gerçek prenses için bir yatak sermiş, yatağının altına da bir bezelye tanesi koymuş. Bu bezelye tanesinin üstüne de yirmi kat döşek, döşeklerin üzerine de yirmi tane de kaz tüyü yatak koymuş. Gece olmuş, prenses kraliçenin yaptığı yatakta uyumuş. Sabah olunca da gerçek prensese, gece nasıl uyudun, rahat ettin mi diye sormuşlar.

Gerçek prenses;

“Ah, ah, yatağımın altında ne vardı bilmiyorum. Sanki yatağımın altında çok sert bir şey vardı. Gece boyunca gözümü bile kırpamadım, sabaha kadar kıvrandım. Sabah uyanınca da her yerim ağrıyordu.” demiş gerçek prenses.

Kraliçe, o zaman anlaşılmış ki, yirmi kat döşeğin ve yirmi kaz tüyü yatağın altındaki bezelye tanesini hissedecek kadar nazlı, narin olduğuna göre, bu prenses gerçek bir prensestir! Hemen oğluna durumu anlatmış, oğlu da onun gerçek prenses olduğuna inanıp onunla evlenmiş. O bezelye tanesini de mumyalayıp saraylarında yaptıkları özel bir müzeye koymuşlar. O bezelye tanesini görmek isterseniz, belki hala müzede duruyordur. İşte size gerçek bir masal.

Yorum gönder