Kurnaz Tilki ve Tavşan Masalı
Günlerden bir gün, kurdun biri çok acıkmış, gözleri adeta açlıktan kararmış, başlamış ormanı fellik fellik aramaya, bir av bulmaya.. Çok geçmeden bir asmanın yanından geçerken orada boylu boyunca uzanan bir tavşan görmüş. Tavşan, kurdu karşısında gördüğü an maalesef ki kaçma şansı kalmamış. O an hemen bir fikir düşünüp kurdun elinden kaçmak için plan yapmaya başlamış. Başlamış kurdu methiyeler dizmeye:
“Kurt hazretleri sizi gördüğüme çok sevindim! Tavşan kulunuzun canı size feda olsun. Sizin gibi asil bir kurda yem olmak benim için büyük şereftir, siz dünyanın en asil hayvanısınız! Fakat bildiğiniz ve gördüğünüz üzere ben bir minik tavşanım, günlerdir yemek yemedim, aç ve susuz dolaşırken yorgunluktan şuradaki küçük asmanın gölgesine yığılıp kaldım. Bana müsaade ederseniz sizin karnınızı doyuracak bir fikrim var. Biraz ileride bir tilki yuvası biliyorum. Orada yaşayan tilki günlerdir tavuk, horoz yiye yiye oldukça semizlenmiş. Sizi ona götürebilirim, karnınızı bir güzel doyurursunuz demiş.
Tavşanın sözleri kurdun hoşuna gitmiş, ikisi birlikte tilkinin yuvasına doğru gitmişler. Tavşan içeri girip; “Selamlar sevgili tilki! Şu karşı köyden bir horoz ormanda yolunu kaybetmiş, müsaade buyurursan bir geceliğine senin yuvanda misafir olarak kalabilir mi?” demiş. Kapının önünde beklemektedir. Müsaade buyurursanız içeri davet edeceğim.
Kurnaz tilki bu duruma çok şaşırmış ve tavşana pek inanmamış. Tavşanın beklenmedik bu davranışının arkasında sinsi bir plan olabileceğini düşünmüş ama durumu hiç bozuntuya vermemiş. Teşekkür ederim tavşan kardeşim, misafir etmekten onur duyarım lakin “Evim biraz dağınık. Misafirimize ayıp olmasın. Siz biraz dışarıda bekleyin de evimi toparlayayım, çeki düzen vereyim, sizi sonra içeri alayım.” demiş. Tavşan dışarı çıkıp, kurdun yanına gitmiş ve tilkiyi kandırdığını, birazdan içeriye girebileceklerini söylemiş.
Tilki daha önceden böyle durumlara karşı tedbirliymiş. Yuvasını iki kapılı olarak inşa etmiş. Tilki arka kapıdan çıkarak etrafı kontrol ederken dışarıdaki kurdu ve başındaki tehlikeyi fark etmiş. Tekrar yuvasına girerek yuva kapısının iç bölümüne derin bir çukur kazmış, üstünü de çalıyla örtmüş. Bu arada tilki, iki kapılı olan yuvasının arka kapısından çıkıp bakmış ve dışarıda bekleyen kurdu görmüş. Tilki her türlü tehlikeye karşı bir tedbir olsun diye yuvasının kapısının iç kısmına derin bir çukur kazmış, üstünü de çalı çırpıyla örtmüştür. Tilki tavşana seslenerek onları içeri davet etmiş. Kurt ile tavşan içeri girdikleri gibi derin çukuru fark etmeyip içine düşmüşler. Tilki arka kapıdan çıkıp gitmiş, tavşan da kurdun yemeği olmuş..
Gökten üç elma düşmüş; “Biri bu hikayeyi yazanın başına, biri okuyanın başına, biri de ders alanların başına..”
Beydaba Masalları
Yorum gönder